Skip to content Skip to main navigation Skip to footer

Sodyum Siyanür

Sodyum Siyanür Satış ve Tedariki

Sodyum Siyanür satışı ve süreç danışmanlığı için bizi arayın.

BU ÜRÜN ŞU ANDA TEMİN EDİLEMEMEKTEDİR.

CAS Numarası

143-33-9

Sodyum Siyanür: Kullanım Alanları ve Güvenlik Önlemleri

Sodyum siyanür, formülü NaCN olan kimyasal bir bileşiktir. Sodyum (Na), karbon (C) ve azot (N) elementlerinden meydana gelir ve beyaz, katı ve suya kolayca çözünebilen bir yapıdadır. Sodyum siyanür, hidrojen siyanüre benzer bir şekilde hafif, acı badem kokusu taşıyabilir; ancak nem içermeyen saf formunda kokusuzdur. Sanayide, özellikle altın madenciliği sektöründe cevherden metalin ayrıştırılmasında kullanılır.

Siyanür, genellikle zehirli ve tehlikeli bir madde olarak anılır. Sodyum siyanür de dahil olmak üzere siyanür tuzları yüksek oranda toksiktir ve yanlış kullanıldığında ölümcül olabilir. Siyanür bileşikleri geniş bir yelpazede bulunur ve hepsi aynı toksisite düzeyine sahip değildir. Bununla birlikte, insan sağlığı ve çevre için potansiyel tehlikeleri nedeniyle, sodyum siyanürle çalışırken dikkatli olunmalı ve uygun güvenlik önlemleri alınmalıdır.

Sodyum siyanür, ağırlıklı olarak madencilik endüstrisinde kullanılmasının yanı sıra, kimya sanayisinde de çeşitli uygulamalarda yer alır. Kimyasal formülü NaCN olan bu madde, molar kütlesi yaklaşık 49.01 gram/mol olan ve 1496 santigrat derecede kaynama noktasına sahip bir bileşendir. Organik sentezlerde ve galvanik kaplama işlemlerinde de kullanım alanları bulunmaktadır. Siyanür tuzlarının kullanımı, zehirlenme riskleri ve çevresel etkileri sebebiyle, ilgili güvenlik prosedürlerine ve düzenlemelere titizlikle uyulması gerektirir.

Sodyum Siyanürün Kimyasal Özellikleri

Sodyum siyanür, hem sanayide kullanılan hem de toksik etkileri sebebiyle dikkatle ele alınması gereken bir kimyasaldır. Bu bölümde, NaCN’nin kimyasal yapısından fiziksel özelliklerine ve toksik etkilerine kadar çeşitli özelliklerini inceleyeceğiz.

Kimyasal Formül ve Yapısı

Sodyum siyanür, NaCN formülüne sahiptir ve bu bileşik sodyum (Na^+) katyonları ve siyanür (CN^-) anyonlarından oluşan kristal bir yapıya sahiptir. Siyanür iyonu, bir nitrojen atomuna bağlı bir karbon atomundan meydana gelir. Sodyum siyanürün kimyasal davranışında bu yapı önemli bir role sahiptir.

Kimyasal veritabanlarındaki tanımlamalarına göre;

  • ChemSpider ID: 8589
  • PubChem CID: 8929
  • UNII (Unique Ingredient Identifier): 8UQ3W6JXAN
  • InChI (International Chemical Identifier) ve SMILES (Simplified Molecular Input Line Entry System) kodları, bu bileşiğin bilgisayar ortamında daha detaylı tanımlanmasına olanak tanır ve bilimsel çalışmalarda sıklıkla kullanılır.

Fiziksel Özellikler

Sodyum siyanür, beyaz, suda çözünen ve alkolde az çözünürlük gösteren katı bir maddedir. Toksik özellik gösterebilen bu kimyasalın kuruduğunda kokusuz olabileceği, nemli haldeyken ise hafif acı badem kokusu yayabileceği bilinmektedir.

  • Kaynama Noktası: Sodyum siyanürün kaynama noktası spesifik bir değer yerine, bozunma başlar başlamaz bileşenlerine ayrılan bir yapısı olduğu için açıkça tanımlanmamıştır.

Toksik Etkileri

NaCN oldukça toksik bir madde olup, metallerle reaktif bir şekilde etkileşerek zehirli bileşikler oluşturabilir. Özellikle, insanlar ve diğer canlı organizmalar için büyük sağlık riskleri içerir. Güvenlik önlemleri ve uygun kullanım koşulları çerçevesinde manipüle edilmesi gereklidir.

Bu bileşiğin zehirli etkileri, siyanür iyonunun biyolojik sistemlerdeki enzimlere müdahale edebilme kapasitesinden kaynaklanır. Bu müdahale, solunum zincirini bozabilir ve ciddi sağlık sorunlarına veya ölümle sonuçlanabilir.

Sodyum Siyanürün Kullanım Alanları

Sodyum siyanür (NaCN), çeşitli endüstriyel süreçlerde önemli bir rol oynayan güçlü bir inorganik bileşiktir. En yaygın kullanımı madencilik sektöründe olsa da, plastik ve kimyasal üretimi ile metal kaplama alanlarında da kritik önemi vardır.

Altın Madenciliği

Sodyum siyanür, altın madenciliği sektöründe altın çıkarmak için temel bir bileşendir. Madencilik sürecinde, cyanide process (siyanürleme işlemi) kullanılarak altın ve gümüş gibi değerli metaller cevherden ayrıştırılır. Bu işlemde, siyanürün metallerle yüksek reaktif bağları sayesinde metal siyanür kompleksleri oluşturulur ve değerli metallerin özümleme yoluyla elde edilmesini sağlar.

Plastik ve Kimyasal Üretimi

Siyanür bileşikleri, plastik ve kimyasal üretiminde de yer alır. Plastik üretimi sırasında, özellikle nylon, akrilik fiber ve nitril gibi bazı türlerin sentezlenmesinde sodyum siyanür kullanılır. Aynı zamanda yapıştırıcılar dahil olmak üzere birçok kimyasal ürünün üretiminde gereklidir.

Metal Kaplama

Metallerin yüzey işlemlerinde ve kaplamalarında, sodyum siyanür bazlı çözümler metal parçalar üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturmakta kullanılır. Metal kaplama işleminde, sodyum siyanür, metallerin yüzeyini temizleme ve hazırlama için etkili bir ajan olarak kullanılmaktadır. Bu, özellikle korozyona karşı direnç sağlaması ve metal ürünlerin ömrünü uzatması açısından önemlidir.

Biyoorganik Sistemlerde Siyanür

Biyoorganik sistemlerde siyanürün varlığı, bazı bitkiler, bakteriler ve mantarlar için önemli metabolik süreçlerle ilişkilidir. Bu bileşik doğada bulunur ve canlı organizmalar tarafından üretilir.

Siyanürün Bitkilerle İlişkisi

Bitkiler, özellikle yaban mersini, kayısı, şeftali ve badem gibi çekirdekli meyveler, kendi metabolizmalarında siyanürlü bileşikler üretebilmektedir. Bu bileşikler, genellikle bitkinin kendini zararlı böcekler ve herbivorlardan koruma mekanizmasında etkili olan fotokimyasal maddeler olarak görev yapar:

  • Hidrojen siyanür (HCN): Bu bileşik bazı bitkiler tarafından salınır ve etkili bir zehir olarak işlev görür.
  • Siyanojenik glikozitler: Birçok bitki bu bileşikleri içerir ve bitkiye zarar verildiğinde hidrojen siyanür salınımına yol açabilir.

Bakteri ve Mantarlar

Bakteri ve mantarların bazı türleri de siyanür bileşiklerini metabolize edebilir ve hatta kullanabilir. Bu organizmalar, siyanürü bir karbon ve enerji kaynağı olarak ya da bazı metabolik süreçlerinde yararlanılan bir madde olarak kullanabilirler:

  1. Biyoakkumülasyon: Siyanür, bazı bakteri ve mantar türleri tarafından çevreden alınır ve iç hücresel süreçlerde kullanılır.
  2. Detoksifikasyon: Bakteri ve mantarlar siyanürü daha az toksik bileşenlere dönüştürme yeteneğine sahip olabilir.

Her organizma, siyanürü kendi biyolojik gereksinimleri doğrultusunda, farklı kapasitelerde ve metodlarla metabolize etme yeteneğine sahiptir. Bu süreçler doğada siyanürün dengesini sağlar ve toksisitenin azaltılmasında rol oynar.

Siyanür Zehirlenmesi ve Sağlık Etkileri

Siyanür zehirlenmesi ciddi sağlık problemlerine sebep olabilir ve hızlı müdahale gerektirir. Hipoksi ve methemoglobin oluşumu bu zehirlenmenin en tehlikeli sonuçları arasındadır.

Akut Zehirlenme Belirtileri

Siyanür zehirlenmesi belirtileri şiddete göre değişiklik gösterir ancak bazı yaygın semptomlar şunlardır:

  • Ciddi baş ağrısı: Siyanür hızlı bir şekilde oksijen taşınımını engelleyerek beyin fonksiyonlarını hızla bozabilir.
  • Nefes almada güçlük: Siyanür, soluk almanın temel mekanizmasını bozarak hücresel oksijen kullanımını engeller ki bu durum ölümle sonuçlanabilir.
  • Bilinç kaybı: Çok yüksek dozlarda, siyanür zehirlenmesi birkaç saniye içinde bilinç kaybına neden olabilir.

Tedavi Yöntemleri

Siyanür zehirlenmesinin tedavisi için kullanılan bazı yöntemler aşağıda listelenmiştir:

  1. Oksijen Tedavisi: Vücudun oksijene ihtiyacını karşılamak ve hücresel bozulmayı sınırlamak için yüksek konsantrasyonda oksijen verilir.
  2. Sodyum Tiyosülfat: Dokuda methemoglobini azaltarak ve siyanürü daha az zehirli tiyosiyanata dönüştürerek etkili bir antidot işlevi görür.

Hasta, mümkün olan en kısa sürede uzman tıbbi yardım almalıdır. Gerekli tedavi, belirtilerin şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre ayarlanmalıdır.

Sodyum Siyanür Üretimi ve Reaksiyonları

Sodyum siyanür, özellikle madencilik sektöründe ve kimyasal üretim endüstrisinde yaygın olarak kullanılan önemli bir kimyasaldır. Bu bölümde, sodyum siyanür üretiminin endüstriyel süreçlerini ve temel kimyasal reaksiyonlarını inceleyeceğiz.

Endüstriyel Üretim Süreçleri

Sodyum siyanür genellikle endüstriyel düzeyde amonyak, karbon ve sodyum amit reaksiyonunun hava ile etkileşimi sonucunda üretilir. Başka bir yöntem ise hidrojen siyanür (HCN) üzerine sodyum hidroksit (NaOH) etkisiyle gerçekleştirilir. Oluşan siyanür bileşikleri daha sonra saflaştırma işlemlerinden geçirerek kristal sodyum siyanür haline getirilir. Bu kimyasal süreç, yüksek toksisiteye sahip sodyum siyanür bileşeninin kontrollü bir şekilde üretilmesini sağlamaktadır.

  • Amonyak, Karbon ve Sodyum Amit Yöntemi:
    • Amonyak gazının havadaki oksijen ve karbonla reaksiyonu
    • Yüksek sıcaklıkta sodyum amit elde edilmesi
    • Sodyum amit üzerine su eklenerek sodyum siyanür üretilmesi
  • Hidrojen Siyanür ve Sodyum Hidroksit Yöntemi:
    • Hidrojen siyanür (HCN) gazının sodyum hidroksitle (NaOH) reaksiyonu
    • Yüksek saflıkta sodyum siyanür (NaCN) elde edilmesi

Kimyasal Reaksiyonlar ve Üretimi

Sodyum siyanür, altının cevherden ayrıştırılmasında kullanılan siyanür liç prosesi gibi çeşitli kimyasal reaksiyonlarda aktif rol oynar. Metaller için yüksek afiniteye sahip olması ve karmaşık siyanür bileşikleri oluşturabilme yeteneği, bu kimyasalın madencilikte tercih edilmesinin başlıca nedenlerindendir. Bir başka kullanım alanı ise organik bileşiklerin sentezinde ara ürün olarak nitrillerin ve özellikle cyanuric chloride’in üretimidir.

  • Siyanür Liç Prosedüründe:
    • Altın içeren cevherin ince toz haline getirilmesi
    • Cevher tozunun sodyum siyanür çözeltisiyle karıştırılması
    • Altının çözeltiden sodyum altın siyanür olarak elde edilmesi
  • Nitril ve Cyanuric Chloride Üretiminde:
    • Organik sentezde ara ürün olarak kullanım
    • Kimyasal reaksiyonlar zincirinde nitrillerin ve cyanuric chloride’in önemi

Sodyum siyanürün reaksiyonları ve üretimi, dikkatli kontrol ve güvenlik prosedürleri gerektiren karmaşık süreçlerdir. Kimyasalın toksik doğası gereği, üretim ve kullanım sırasında gerekli güvenlik tedbirleri alınmaktadır.

Çevresel Etkileri ve Güvenlik Önlemleri

Sodyum siyanür, özellikle altın madenciliği ve cyanide fishing yoluyla doğal ortamlara salınabilmekte ve ciddi çevresel etkilere neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra, çeşitli endüstriyel tesislerde kullanımından kaynaklı riskler de bulunmaktadır, bu nedenle yoğun dikkat gerektiren koruma ve değerlendirme yöntemleri uygulanmalıdır.

Siyanür Kirliliği ve Kontrolü

Siyanür, doğal sularda ve toprakta yüksek toksisite seviyelerine ulaşarak hem çevreye hem de su ekosistemlerine zarar verebilmektedir. Madencilikte Siyanür Kullanımı raporuna göre, altın çıkartma işlemleri sırasında kullanılan siyanür, yanlış yönetildiğinde su kaynaklarını kirletebilir ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Siyanürün kontrol altında tutulması için;

  • Madencilik alanlarında sızıntıları önleyecek düzenli denetim ve bakım yapılmalıdır.
  • Kullanılan siyanür miktarını azaltacak teknolojilere yatırım yapılmalıdır.
  • Su temizleme ve arıtma sistemleri etkin bir şekilde işletilmelidir.

Koruma ve Değerlendirme Yöntemleri

Çalışanların ve çevrenin korunması amacıyla uygun güvenlik önlemlerinin alınması esastır. Siyanür ile çalışılırken alınması gereken koruyucu önlemler şunları içermelidir;

  • Yanları deliksiz güvenlik gözlükleri
  • Kimyasal maddeye dayanıklı solunum cihazları
  • Dirsek uzunluğunda PVC eldivenler ve koruyucu giysiler
  • Güvenliği sağlayan ayakkabılar

Ayrıca, siyanür kaza veya sızıntı durumları için acil durum planları uygulanmalı ve periyodik risk değerlendirmeleri yapılmalıdır. Tesisler, hem çalışanları hem de çevreyi tehlikelerden korumak amacıyla yasal standartlara ve endüstriyel uygulamalara sıkı sıkıya bağlı kalmalıdır.

Siyanür Etkilerinin Biyorasyonu

Siyanür bileşikleri çevreye yayıldığında, spesifik biyolojik ve kimyasal mekanizmalar bu zehirli bileşiğin etkisini azaltmak için devreye girer. Bu süreçler, hem çevresel hasarı önlemek hem de canlı organizmalar üzerindeki potansiyel toksik etkileri azaltmak açısından hayati öneme sahiptir.

Mikrobiyal Asimilasyon

Bazı mikroorganizmalar siyanür bileşiklerini besin kaynağı olarak kullanabilir ve bu sayede, çevredeki siyanür konsantrasyonunu düşürürler. Rhodanese gibi enzimler içeren organizmalar, siyanürü daha az toksik tiyosiyanat (SCN-) bileşiğine dönüştürebilirler. Ayrıca, bitkiler ve böcekler tarafından kullanılabilen azot kaynağına dönüştürülmesi de mümkündür.

Rhodanese aktivitesi örnekleri:

  • Bakteriler
  • Mantarlar

Kimyasal Detoksifikasyon

Kimyasal detoksifikasyon işlemleri, siyanürün oksidasyonu veya hidrolizi yoluyla zararlı etkilerinin azaltılmasını içerir. Hipoksik şok durumunda, bazı canlılar siyanürü doğal olarak detoksifiye edebilme kapasitesine sahipken, çevresel uygulamalarda bu tür bir kimyasal reaksiyon yapay olarak gerçekleştirilebilir. Özellikle, endüstriyel faaliyetlerin bir sonucu olarak çevreye bırakılmış ağır siyanür kontaminasyonları için bu yöntemler hayati önem taşır.

Detoksifikasyon yöntemleri:

  • Oksidatif yöntemler
  • Hidrolitik yöntemler

Madencilikte Siyanür Kullanımı

Madencilik sektöründe siyanür, özellikle altın çıkarma prosedürlerinde en etkili arındırma kimyasallarından biri olarak karşımıza çıkar. Altının yanı sıra diğer kıymetli metallerin ekstraksiyonu için de kritik öneme sahiptir.

Altın Çıkarma Prosedürleri

Altın madencilik endüstrisinde, düşük kaliteli altın içeren cevherlerden metalin ekstrakte edilmesi için potasyum siyanür ya da sodyum siyanür kullanılır. Bu kimyasallar altın moleküllerine selektif olarak bağlanarak, zenginleştirilmiş bir çözelti hazırlanmasını sağlar. İşte tipik liç prosedürü adımları:

  1. Öğütme: Cevher, ince toz haline getirilir ki siyanürün altınla daha kolay temas etmesi sağlanır.
  2. Liç: Toz haline getirilen cevher su ve siyanür içeren çözeltiye katılır.
  3. Adsorpsiyon: Çözeltideki altın, aktif karbon veya başka bir madde yardımıyla adsorbe edilir.
  4. Yıkama ve geri kazanım: Altın zengin karbon, altını ayırmak için işlem gördükten sonra, altın toparlanır ve kalan siyanür çözeltisi işlenir veya etkisiz hale getirilir.

Çevresel Güvenlik

Madencilikte siyanür kullanımının doğurabileceği çevresel etkiler çok ciddi olabilir. Sodyum siyanür, potasyum siyanür ve benzer bileşenler, doğal ortamlarda çok zehirli atıklar oluşturabilir. Bu atıklar:

  • Arsenik
  • Kadmiyum
  • Cyanür bileşikleri: Cyanuric chloride, cyanogen chloride gibi.

Bu yüzden, siyanür içeren atık suların etkisiz hale getirilmesi önemlidir. Bu süreçte sıkça kullanılan INCO prosesi, siyanürün havaya sıkıştırılan oksijen ile tepkimeye girmesi ve zehirli olmayan gazlar halinde ayrıştırılmasını içerir.

Altın ve Diğer Kıymetli Metallerin Arama ve Ekstraksiyonu

Siyanür, düşük kaliteli cevherden altın ve diğer kıymetli metalleri ekstrakte etmek için idealdir. Nedeni, siyanürün metallerle oluşturduğu komplekslerin istenilen metalin seçici çözünürlüğünü artırmasıdır. Bu süreçte metal kaplama gibi ek uygulamalar da siyanür içeren solüsyonları kullanabilir. Özetlemek gerekirse, maden endüstrisinde siyanürün rolü vazgeçilmezdir; ancak çevresel etkileri de dikkate alınmalı ve azaltılmalıdır.

Siyanür İçeren Bitki ve Meyveler

Bazı evsel ve yabani bitkiler ile meyveler doğal olarak siyanür içerir. Bu bileşen, özellikle çekirdekli meyvelerde sıklıkla rastlanır ve bir savunma mekanizması olarak işlev görür.

Evsel ve Yabani Bitkilerde Siyanür

  • Kiraz: Kiraz çekirdekleri, siyanürlü bileşikler içerir ve bunlar yutulduğunda tehlike oluşturabilir.
  • Badem: Özellikle acı badem türleri doğal olarak siyanür içerir.
  • Kayısı: Kayısı çekirdekleri, siyanür açısından zengindir.
  • Şeftali ve Erik: Bu meyvelerin çekirdekleri de siyanür içerir ve tüketilmemelidir.
  • Fasulye: Bazı fasulye türleri, özellikle yabani olanlar, siyanür ihtiva edebilir.
  • Patates: Yeşillenmiş patatesler ve filizleri, siyanürlü bileşikler açısından yüksektir.
  • Turp, Lahana, Şalgam, Brokoli: Bu sebzeler az miktarda siyanür içerikli bileşenler barındırabilir.

Meyvelerde Doğal Siyanür

  • Mısır: Mısır, siyanojenik glikozitler içerir ve bu bileşenler, sindirildiğinde siyanüre dönüşebilir.
  • Kiraz, Kayısı, Şeftali ve Erik: Bu meyveler, çekirdeklerinde siyanojenik glikozitler barındırır ve bu da sindirim sırasında siyanür salınımına yol açabilir.

Bitki ve meyvelerde bulunan doğal siyanür miktarları genellikle insan sağlığı için önemli bir risk oluşturmaz; ancak, çekirdeklerin ezilmesi veya tüketilmesi halinde zehirlenme riski artabilir. Bu nedenle, bu bileşikleri içeren bitki ve meyve çekirdeklerinin tüketimi önerilmez.

Endüstrilerde Siyanür Kullanımı ve Emniyeti

Sodyum siyanürün endüstriyel kullanımları, özellikle altın çıkarma ve demir-çelik sektöründeki uygulamalarıyla dikkat çeker. Toxik özellikleri nedeniyle, güvenliğin sağlanması ve acil durum yönetimi hayati önem taşır.

Kimyasal Güvenlik Protokolleri

Sodyum siyanür ve trityum siyanür gibi kimyasalların endüstriyel kullanımı, sıkı güvenlik protokollerini gerektirir. Bu tuzlar, demir çelik endüstrisi ve sentetik kauçuk üretiminde yaygın olarak kullanılır. Kimyasal maddelerin güvenli bir biçimde manipüle edilmesi için alınması gereken tedbirler:

  • Kimyasal Maddelerle Çalışma Kuralları:
    • Çalışanlar, kişisel koruyucu ekipman (KKE) kullanmalı.
    • Tüm işlemler belirlenmiş güvenlik prosedürleri dahilinde yapılmalı.
  • Depolama ve Taşıma İşlemleri:
    • Kimyasallar özel etiketlenmiş ve güvenli kaplarda saklanmalı.
    • Darbe veya yüksek sıcaklığa karşı korunmalı.

Acil Durum Yönetimi ve Eğitimi

Acil durum eğitimi ve etkili müdahale planları, sodyum siyanür kullanımı sırasında olası bir kaza veya sızıntı durumunda zehirlenme riskini minimize etmek için gereklidir. Acil durum yönetimi şu adımlardan oluşur:

  • Eğitim ve Bilinçlendirme:
    • Tüm çalışanlara kimyasal maddelerin doğru kullanımı ve acil durum prosedürleri konusunda eğitim verilmeli.
  • Acil Durum Planı:
    • Olası sızıntı veya kaza durumları için etkin müdahale planları geliştirilmeli.
    • Acil durum ekipmanları (örneğin, duş ve göz yıkama istasyonları) her zaman erişilebilir olmalı.

Sıkça Sorulan Sorular

Sodyum siyanür, endüstriyel uygulamaların yanı sıra metal çıkarma işlemlerinde de kullanılan önemli bir kimyasaldır. Bu bölümde, sodyum siyanür ile ilgili en sık sorulan soruları ve yanıtlarını bulacaksınız.

Sodyum siyanürün kimyasal formülü nedir?

Sodyum siyanürün kimyasal formülü NaCN’dir. Suda çözünebilen ve etkili bir şekilde çeşitli metal özellikleri gösterebilen beyaz katı bir maddedir.

Sodyum siyanür asidik özellikler gösterir mi, yoksa bazik mi?

Sodyum siyanür, zayıf bir bazik özellik gösterir. Suda çözündüğünde, sodyum (Na+) ve siyanür (CN−) iyonlarına ayrışır ve bazik bir çözelti oluşturur.

Sodyum siyanürün insan sağlığı üzerindeki zararları nelerdir?

Sodyum siyanür, çok zehirli bir maddedir ve insan sağlığı üzerinde ciddi zararları bulunmaktadır. Yutulduğunda veya solunduğunda, hücrelerin oksijen kullanmasını engelleyebilir, bu da hızlı bir şekilde zehirlenmeye ve ölüme neden olabilir.

Potasyum siyanür ile sodyum siyanür arasındaki farklar nelerdir?

Potasyum siyanür (KCN) ve sodyum siyanür (NaCN) her ikisi de siyanür tuzlarıdır ancak farklı metal iyonlarına sahiptirler. Fiziksel ve kimyasal özellikleri birbirine benzer olmakla birlikte, potasyum siyanür genelde daha hızlı etki gösterir.

Siyanür bileşiklerinin hammaddesi nedir?

Siyanür bileşiklerinin hammaddesi doğal olarak bulunan hidrojen siyanittir (HCN). Hidrojen siyanit, siyanür tuzları gibi endüstriyel kimyasalların üretiminde kullanılan ana bileşendir.

Sodyum siyanür yanıcı bir madde midir?

Sodyum siyanür kendi başına yanıcı değildir. Ancak, güçlü oksitleyici maddelerle tepkimeye girebilir ve bu tür durumlarda yangın riski oluşturabilir. Yüksek sıcaklıklarda veya asitlerle karıştığında hidrojen siyanür gazı açığa çıkabilir ve bu da oldukça tehlikeli olabilir.

Sodyum Siyanürün Diğer İsimleri:

  • Sodium cyanide (Na(CN))
  • Sodium cyanide
  • Cymag
  • Natrium cyanide
  • Cyanasalt H
  • Cyanasalt S
  • NSC 77379
  • Hydrocyanic acid, sodium salt (1:1)
  • MeSH ID: D012966